YILIN DIRENISCILERI : ODULLERI ISTEN ATILMAK !
YILIN DIRENISCISI : 2 YIL EMEK VERDIGI FIRMADAN SENDIKAYA UYE OLDUGU ICIN BIR GUNDE ISTEN ATILDI HAIN ILAN EDILDI SEHIR ESKIYASI YERINE KONULDU TUM HAKLARI GASPEDILDI YETMEZMIS GIBI 300 CEVIK KUVVET ONUNDE BARIKAT KURDU AMA YILMADI CADIRDA 71 GUNDUR ARKADASLARIYLA HAK MUCADELESINE DEVAM EDIYOR VE BU MUCADELEYI ZAFERLE SONUCLANA KADAR PESINI BIRAKMAYA NIYETI YOK…

Görsel  —  Yayınlandı: Ekim 13, 2012 / Uncategorized

Görsel  —  Yayınlandı: Ekim 13, 2012 / Uncategorized

Teksim patronu işçi dostuymuş!

Yayınlandı: Ekim 8, 2012 / Uncategorized

Teksim patronu işçi dostuymuş!

Teksim fabrikasında işçilerin direnişi ve Levinson Deri fabrikasında işçilerin yemekten zehirlenmesine ilişkin yaptığımız haberlerin gerçek dışı olduğu iddia edildi.

Etkin Haber Ajansı / 03 Ekim 2012 Çarşamba, 11:34

İSTANBUL- Teksim fabrikasından atılan işçilerle ilgili haberlerimiz, şirket tarafından yalanlandı.

Teksim Giyim Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin avukatı, noter aracılığıyla gönderdiği açıklamada, “Texim Triko’da işçi kıyımı”, “Texim patronundan işçilere tehdit” haberlerinin gerçeği yansıtmadığını ileri sürüldü.

İŞÇİYİ YORMAYAN VE İŞÇİ DOSTU PATRON!

Açıklamada, patronun “işçi dostu” olduğu belirtilirken, işçilerin iş yavaşlatmasına neden olan 6 makine verilmesi kabul edildi. Ancak bununla ilgili “tamamen otomatik 6 makine vererek işçilerin yorulmadan çalışmasına imkan verdiği” ileri sürüldü.

İşçilerin İş Kanunu’ndan doğan iş yavaşlatma eylemini “kanun dışı” olarak tanımlayan Teksim, işten çıkarmaların “işçiler tarafından farklı anlamlara çekildiğini” ileri sürdü.

LEVİNSON TEKZİP GÖNDERİRKEN KENDİNİ YALANLADI

Levinson Deri fabrikası ise işçilerin yemeklerden zehirlendiği haberimizin yayından kaldırılmasını istedi. Ancak firma, işçilerin yemekten zehirlendiğini doğruladı.

Levinson Deri Sanayi Ticaret Limited Şirketinin avukatı, yine noter aracılığıyla gönderdiği yazıda, 10 Temmuz’da yayımlanan haberde “ucuz ve kalitesiz yemek” iddiasının doğru olmadığı, patronun, işçilere “ya seversin ya gidersin. Sevmiyorsan git dışarıdan ye” demediği ileri sürüldü.

Açıklamada, “Müvekkil firmada 115 kişi çalışmaktadır. 47 çalışan 10 Temmuz 2012 günü işyerine geldiklerinde rahatsızlandıklarını beyan etmiş ve bunun üzerine Samatya Devlet Hastanesi’ne intikalleri sağlanmıştır. Hastanede yapılan klinik kontrollerde gıda zehirlenmesi veya akut gastroentenit ön tanısı ile klinik tedavi olmuşlardır. Tüm çalışanlar ayakta tedavi olmuşlardır” denildi.

 

http://www.etha.com.tr/Haber/2012/10/03/emek/teksim-patronu-isci-dostuymus/

ÇADIRIN MİNİK DİRENİŞÇİLERİ
TEKSİM DİRENİŞİNİN 64. GÜNÜNDE İNDUSTRİ ALL GLOBAL UNİON (tüm dünya sendikamız) CENEVREDEN ÖNEMLİ KONUKLARIMIZI AĞIRLADIK.TEKSİF SENDİKASI ÖRGÜTLEME MÜDÜRÜMÜZ ASALETTİN ARSLANOĞLU DİRENİŞTE HANGİ NOKTAYA GELİNDİĞİNİ ANLATTI.
İSTANBUL MİLLETVEKİLİ SAYIN MEHMET MUŞ VE GÜNGÖREN BELEDİYE BAŞKANI SAYIN ŞAKİR YÜCEL KARAMAN DİRENİŞÇİLERİ ÇADIRDA ZİYARET ETTİ
TEKSIM DIRENISI 58.GUN ISCI SENDIKA ILE GUCLUDUR SENDIKAYA UYE OLMAK BIR COK SOSYAL HAKTAN FAYDALANMAKTIR.
EN BÜYÜK HALAYIMIZI DİRENİŞİMİZ ZAFERLE SONUÇLANDIĞINDA ÇEKECEĞİZ

TEXİM’DE 57. GÜN

Yayınlandı: Ekim 2, 2012 / Uncategorized

TEXİM’DE 57 GÜNDÜR SENDİKAYA ÜYE OLDUKLARI İÇİN İŞTEN ATILAN 38 İŞÇİ DİRENİŞ YAPIYOR.BU ÇADIRIN 57. GÜNÜNE ULAŞMASINDA ŞÜPHESİZ TEKSİF SENDİKASI BÜYÜK BİR SORUMLULUK ÜSTLENDİ VE SENDİKA ÖRGÜTLEME MÜDÜRÜMÜZ ASALETTİN ARSLANOĞLU ÖNDERLİĞİNDE YILMADAN,VAZGEÇMEDEN YOLUMUZA DEVAM EDİYORUZ.SENDİKAYA ÜYE OLMAK BİR İŞÇİNİN ANAYASAL HAKKIDIR SENDİKALI OLMAK 8 SAAT İNSANCA KOŞULLARDA ÇALIŞMAK VE DAHA ÇOK SOSYALLEŞMEK DEMEKTİR.AİLESİNE VE ÇOCUKLARINA DAHA ÇOK ZAMAN AYIRMAK DEMEKTİR.İŞVERENİN VE YÖNETİMİNİN HAKSIZLIK KARŞISINDA YAPTIĞIMIZ DİRENİŞTEKİ TUTUMUNU 57 GÜNDÜR VİDEOLARDA VE ÇEKTİĞİMİZ RESİMLERDE GÖSTERMEYE ÇALIŞIYORUZ.BİZİ KÖTÜ ÖRNEK GÖSTEREREK ŞEHİR EŞKIYALARI DİYEREK,ÇEVREYE SALDIRDIĞIMIZI,ONA VE AİLESİNE KÜFÜRLER ETTİĞİMİZİ SÖYLÜYOR,KARAKOLA YALAN ŞİKAYETLERDE BULUNARAK BİZİ YILDIRMAYA,SUSTURMAYA ÇALIŞIYOR.ÇÜNKİ DİĞER İŞÇİLERİN UYANMALARINI İSTEMİYOR SEVGİLİ İŞÇİ ARKADAŞLARIM KORKUNUN ECELE FAYDASI YOKTUR BİRLİK OLDUĞUMUZ SÜRECE KAZANAN İŞÇİ OLACAKTIR.GELİN SİZDE SENDİKAYA ÜYE OLUN BİZE DESTEK VERİN.12 SAATLİK ÇALIŞMA SÜRESİNİN OLDUĞU,BORDROLARIN EKSİK ÖDENDİĞİ ÇALIŞMA KOŞULLARININ KÖTÜ OLDUĞU BU SİSTEMİ BİRLEŞEREK DEĞİŞTİRELİM.ÇADIRIMIZ BİZ İŞE GERİ DÖNENE KADAR KALKMAYACAK GELİN BİZE DESTEK VERİN BU İŞİ BİRLİKTE BAŞARALIM…

Görsel  —  Yayınlandı: Ekim 2, 2012 / Uncategorized

ÖRGÜTLENMEK, ortak çıkarlar temelinde, ortak hedefler için birleşmek demektir. 

Yüzlerce, binlerce işçi YENİLMEZ BİR GÜÇTÜR. 

Yaşamak için çalışmak ve emek-gücümüzü satmak zorundayız. 

İster fabrikalarda ya da bürolarda, ister devlet işletmelerinde, ister özel şirketlerde, isterse belediyelerde, kooperatiflerde olsun, hayatımızı yalnızca ücretle kazanıyoruz. 

Bütün zenginlikleri ve değerleri üretenler olarak, bu değerlerden, refah ve gelişmeden hakkımız olan payı istiyoruz 

TEXİM DİRENİŞÇİLERİ

 

NEDEN ÖRGÜTLENMEK GEREKİR? 

Türkiye`nin çeşitli bölgelerinde, çeşitli semtlerindeki işyerlerinde çalışıyoruz.

Belki farklı görüşlere inanıyor, farklı siyasi partileri destekliyoruz.

Ancak hepimizin ortak bir noktası var:

Yaşamak için çalışmak ve emek-gücümüzü satmak zorundayız.

İster fabrikalarda ya da bürolarda, ister devlet işletmelerinde, ister özel şirketlerde, isterse belediyelerde, kooperatiflerde olsun, hayatımızı yalnızca ücretle kazanıyoruz.

Dertlerimiz aynı, sorunlarımız ortak

İş garantisi istiyoruz!

Çünkü bizim için işsizlik açlık demektir.

Ücret zammı istiyoruz!

Çünkü patronlar, hergün herşeye zam yaparak, zaten düşük olan ücretlerimizi sürekli eritiyorlar.

Çalışma koşullarının iyileştirilmesini istiyoruz!

Çünkü her yıl binlercemiz iş kazalarında ölüyor. Gürültü, zehirli gazlar, sakatlanmak ve ölmek tehlikesi olmadan çalışmak bizim en doğal hakkımızdır.

Çalışma sürelerinin kısaltılmasını istiyoruz!

Çünkü kendimize ve ailemize daha fazla zaman ayırmak, okumak, gezmek, eğlenmek bizim de hakkımız. Biz, sürekli üretim içinde olan bir makina değil, insanız.

Sosyal haklar istiyoruz!

Çünkü yıllarca ödediğimiz pirimlerin ve vergilerin karşılığını almak, bizim en doğal hakkımızdır. Vergi ve primlerimizin patronlara ucuz kredi olmasını değil; ucuz konut, hastane, bakımevi ve okul olarak bize dönmesini istiyoruz.

Kısacası Biz,

Bütün zenginlikleri ve değerleri üretenler olarak, bu değerlerden, refah ve gelişmeden hakkımız olan payı istiyoruz

Peki alabiliyor muyuz?

Hayır!

Anayasa ve yasalardaki haklarımızı, toplu sözleşme haklarımızı kullanabiliyor muyuz?

Hayır!

Peki Ama Neden?

Çünkü önemli yanlışlar yapıyoruz

Peki yanlışlarımız neler?

Yasaların bizi koruyacağını sanıyoruz. Yasalar yeterli değil.

Ayrıca, patronlar tarafından kolayca çiğneniyor.

Sorunlarımızın çözümünü `bizi düşündüğünü` söyleyen patronlardan, `sendika da olsa daha fazla veremem` diyen işverenlerden bekliyoruz.

Ya da tek başımıza hak aramaya kalkıyoruz.

Aynı koşullarda yaşıyor, birlikte üretiyoruz.

Ama haklarımızı tek başımıza elde etmeye çalışıyoruz.

Başaramıyoruz.

Neden?

Çünkü Örgütlü Değiliz

Patronların dernekleri, sendikaları, birlikleri ve siyasi partileri var.

Patronların, bizim kafamızı karıştıran, gerçekleri bizden gizleyen gazeteleri, radyoları ve televizyonları var.

Patronlar, hem ekonomiye hem de siyasete egemen.

Patronlar güçlü

Çünkü Onlar Örgütlü

Bütün zenginlikleri biz üretiyor, Biz Yaratıyoruz.

Ama payımızı alamıyoruz.

Haklarımızı almak ve geliştirmek için güçlü olmamız gerek.

Patronlar karşısında güçlü olmanın yolu, en az onlar kadar örgütlü olmaktan geçer.

ÖRGÜTLENMEK, ortak çıkarlar temelinde, ortak hedefler için birleşmek demektir.

Yüzlerce, binlerce işçi YENİLMEZ BİR GÜÇTÜR.

SENDİKA NEDİR? 

İşçilerin, çalışma yaşamına ilişkin sorunlarını çözmek, ortak çıkarlarını ve haklarını korumak, geliştirmek için kurdukları örgütlere sendika denir.

Sendika, diline, dinine, rengine, siyasi görüşüne bakmaksızın bütün işçileri kapsayan bir kitle örgütüdür.

Sendika, çalışanların ortak hak ve çıkarlar uğruna birliğinin ifadesidir.

Sendika, işçilerin ekonomik ve demokratik örgütlerdir.

Sendika, sadece işçilerin örgütü olduğu için bir sınıf örgütüdür.

Sendika, devlete, siyasi iktidara, partilere karşı bağımsız bir örgüttür.

Daha genel biçimde ifade edersek ;

Sendika, işçinin birliğini etkin bir güce dönüştüren mekanizmalardır.

NEDEN SENDİKALI OLMALIYIZ? 

Çalışma sürelerinin kölelikten farklı olması için sendikalı olmalısın.

Sosyal haklara sahip olmak istiyorsan sendikalı olmaktan başka yol yok…. İşverenler sosyal hakları ancak kendileri ile özel işbirliği yapan yada kendilerine yaltakçılık yapan, yalvaran işçilere verirler. Onurlu bir işçinin ise buna ihtiyacı yoktur. Onurlu bir işçi çalışma arkadaşları ile birlik olur, hakkı olanı ister ve kazanmasını bilir.

Sendikalı değilsen sosyal güvenlik hakların yok demektir:

Eşit işe eşit ücret ve insanca yaşanacak bir ücret almak sendikalı olmakla gerçekleşir… İşçilerin sendikalı olmadığı işyerlerinde ücret artışlarının ne zaman yapılacağı, ne oranda yapılacağı da belli değildir. Oysa işçiler sendikalı ise, herkesin ücreti sözleşme ile belirlenir. Eşit iş yapan herkes eşit ücret alır. Kimseye farklı muamele yapılmaz, yapılamaz.

İşçi sendikasız ise, herhangi bir şekilde iş bırakarak hak aramak isterse, işveren onu işten atabilir. Hem de beş kuruş tazminat vermeden. Bu nedenle hak aramanın en iyi ve güvenilir yollarından biri sendikalı olmaktır.

Sendikalı olmak işçiler için bir koruma kalkanına sahip olmak demektir. İşçiler ne kadar sıkı bir birlik kurmuşlarsa, bu kalkanın zırhı o kadar sağlam demektir.

Sendikalı olmak işyerinde çeşitli konularda söz sahibi olmak demektir… Sendikalı olmaları sayesinde işçiler işyerinde ezik, başları önde olmak yerine, işleri hakkında söyleyecek sözleri olan, işyerinde olup bitene müdahale edebilen saygın birer işçi olurlar.